Zile Tren İstasyonu Şefliği : 0356- 317 55 31

ZİLE TREN İSTASYONU "Makale"

 


KARA TREN GELMEZMOLA "Bekir ALTINDAL " Makale

Çocukluğumuzda çok duyardık bu türküyü;
Kara tren gelmezmola
Düdüğünü çalmazmola
Diye devam eder gider.
Yine Yavuz Bingöl’ün okuduğu kara tren türküsünün şu sözleri sizi duygulandırır;
Kara tren gecikir, belki hiç gelmez
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanını savururda halimi görmez…

Bugün Zile’ye ilk tren gelişinin üzerinden koca bir 81 yıl geçmiş.

            Sevdalara sılaya, gurbete yolcu taşıyan, sevenleri acı düdüğü ile ayıran, yine acı düdüğü ile gurbettekileri sılasına, sevenlerine kavuşturan üç nesil üzerinde derin izler bırakan kara tren…

            İstasyon’da beklerken Turhal yolunda Ede Yokuşu’nda ya da Boztepe tarafından kara gövdesi görünmeden önce insanların içine ürperti veren, gurbete gideceklere hüzün, sılaya gelenlere heyecan veren uzun, anlamlı düdüğü. Savurduğu dumanı, kazanından attığı buharı, etrafa saçılan is ve kömürü… bunlar kaldı hafızalarımızda.

            Sevgili Ahmet Hekimhan ağabeymizin daha önce trenle İstanbul yolculuğunu anlattığı yazıyı okuyanlar bilir. Kara trenin bizim üzerimizde bıraktığı hisler, tren yolculukları  Ahmet ağabeyin doyumsuz   ifadeleri ile hafızalarımıza işlemişti.

            Bu duygusal ve Ahmet ağabeynin deyimiyle daüssıla yada günümüz deyimiyle nostalji atmosferinden sıyrılalım bir sürü de kara trenin Zile’ye geliş  hikayesini kısaca verelim.

                                                     

            Samsun-Mersin arası tren projesi taaa 1800’lü yılların ikinci yarısından başlar. 30 maddelik bir sözleşme yapılır ama hayata geçirilemez

1891 yılında yap işlet devret modeli ile bir şirketle anlaşma imzalanır dönemin Nafia Vekaleti tarafından. Samsun’dan başlayacaktır..Kayseri’ye kadardır sözleşme. Tokat’a da bir şube açılacaktır. Kıyafetleri Osmanlı Hükümete tayin edecek, görevliler Türkçe konuşacaktır. Ancak bu proje uygulanamaz.

1911-1914 arası dört yılda bitirilmesi, projenin üç aşamada hayata geçirilmesi, Samsun-Amasya, Amasya-Zile ve Zile-Sivas arası. Amasya-Zile arasının her kilometresi 118.000 franka mal olacaktır.

Tokatlılar bu projeye itiraz ederler Tokat’tan geçmiyor diye. Hatta bir rivayete ve kaynaklara Zileliler etüd mühendislerini ağırladılar, yedirdiler içirdiler tren yolunu Zile’den geçirdiler diye feveran ederler.

Konu Meclis-i Mebusan’a kadar götürülür. Orada komisyon başkanı Tokatlılar endişe etmesin Tokat’a kadar 50 km tren yolu yapılarak ana hatta bağlanacaktır. Coğrafi şartlar sebebiyle Zile’den geçer demek zorunda kalır. Ancak bu proje de 1. Dünya Savaşı sebebiyle uygulanamaz.

Bu projeye göre Ankara’dan kalkan tren Yerköy-Yozgat-Sorgun-Kadışehri tarafından gelip Artova’da Samsun ve Zile’den gelen yol ile birleşecekti. Ancak Osmanlı-Rus Anlaşmasına göre Rusların  bu projeye itiraz edecekleri bekleniyordu.  Daha sonra Ankara Demiryolu Yerköy’den sonra Kayseri istikametinden Sivas’a bağlandı.  Bu projenin 1919 tarihli haritalarına göre (haritalar günümüze göre teknik yönden doğru ise) Amasya-Zile hattı de Dereboğazı’ndan ve Zile’nin batısından kuzey-güney istikametinde geçecekti. Bu projeleri ele geçiremedik.

Cumhuriyet döneminde kabaca 1911 yılındaki proje esas alınarak  tamamen kendi kaynaklarımızla inşa edilmiştir.

Zile - Amasya arası demiryolu  23 Ağustos1928 tarihinde, açılmış ve  Zile  liman şehri Samsun’a bağlanmıştır. Zile - Kunduz arası  61 km. olarak 11 Ağustos 1930 tarihinde, Zile-Sivas arası demiryolu da 16 Aralık 1932 tarihinde açıldıktan sonra Zile, Samsun-Sivas demiryolu üzerinde önemli bir istasyon haline gelmiştir. Zile- Kunduz arası açıldıktan sonra Zile-Boztepe-Silis-Ulusu-Kunduz istasyonu arasında haftada üç defa  sefer yapılmıştır.

Samsun –Mersin arası ilk tren seferinde istasyonlarda törenler düzenlenmiştir. Samsun-Mersin hattının açılmasında ilk tren, Samsun’dan 15 aralık saat  6.00 da hareket etmiş ve 62 saat sonra ayın 18’inde Mersin’e varmıştır Bu bağlamda Zile’de de törenler yapılmıştır. İnternet sitelerinde  gördüğünüz fotoğraflar bu törenlerde çekilmiştir.

Tren yolunun İstasyon’dan geçmesi ile ilgili olarak Zile’de; Zile’nin toprak ağalarının ve beylerinin arazilerinin bölüneceği gerekçesiyle karşı çıkmasından İstasyon’dan geçtiği yolunda yaygın kanaat vardır. Rahmi Dönmez Hoca da  böyle yazmaktadır.

Zile’nin Zile olaylarına sebebiyet veren ünlü kaymakamı Tevfik Kurma’da tren hattının Zile’nin dışından geçmesi için zamanın hükümetinin emir verdiğini, İnönü’nün yıllar sonra 1950’li yıllarda Zile ve Zileli ile barışmak için geldiğini hatıralarında yazmaktadır.

Ancak biz proje değişikliği yönünde yani Zile’den geçeceğine dair bir projeye bugün için rastlamadık.

Bir hocamızda trenin Ede yokuşunu kot farkı sebebiyle çıkamıyacağı için İstasyon’dan geçtiğini savunmaktadır. Bu görüşe katılamıyoruz Zira 1800’lü yıllarda Torosları, 1900’lerde Elmadağ’ı geçebilen trene Ede Yokuşu dayanır mı? Diye düşünüyoruz.

İşte sevgili okuyucular. Zile7den geçen kara trenin kısaca ve kabaca hikayesi bu…

Önceleri kağnılar, at arabaları, faytonlar ile gidilen toprak, tozlu istasyon yolu 1950’lerde şose haline getirildi. Motorlu araçlar, minibüsler yolcu taşımaya başladı. Halen de belediye otobüsü bu hizmeti sürdürmekte zannedersem.

Şimdi kara tren Samsun-Zile-Sivas arasında günde karşılıklı birer sefer gidip geliyor sessiz sedasız. O eski içimize ürperti veren düdüğü de, dumanı da, buharı da, yollara savrulan kömürü de yok. Dolayısıyla yeni nesiller o duyguları yaşayamadılar. Bizlerin hafızalarında tatlı bir anı olarak kaldı